Yenilenebilir enerji nedir? Yenilenebilir enerji türlerini keşfedin

Yenilenebilir enerji, güneş ışığı ve rüzgar gibi doğadan gelen ve doğal olarak yenilenebilir olan, yani tüketildiklerinde tükenmeyen ve her zaman mevcut olan bir enerji kaynağı grubunu ifade eder. Bu enerji türlerinin elektrik üretiminden ısıtmaya, su soğutmaya ve hatta ulaşıma kadar geniş bir uygulama yelpazesi vardır.

REN21 tarafından 2016 yılında yayınlanan bir rapora göre, yenilenebilir enerjinin küresel enerji tüketimindeki payı 2014’teki %19,2’den 2015’te %23,7’ye yükseldi. Bu önemli büyüme, sürdürülebilir kaynaklara yönelik küresel eğilimi yansıtıyor. Aynı yıl, yenilenebilir enerjiye yapılan küresel yatırım yaklaşık 286 milyar dolara ulaştı. Bu yatırımların büyük kısmı rüzgâr, güneş, hidroelektrik ve biyoyakıtlara yapıldı.

Buna karşılık, fosil yakıtlar gibi yenilenemeyen kaynakların rezervleri sınırlıdır ve bunların yerine yenilerinin konulması çok yavaş ve zaman alıcıdır. Bu yeni enerji kaynakları ve uygulamaları hakkında daha fazla bilgi edinmek için, İran’da elektrik paneli üreten Adak Company’nin bloguna katılın.

İçindekiler

Yenilenebilir enerji nedir?

Dünyada, kullanıldıktan sonra doğal olarak yenilenen ve tükenme endişesi olmayan enerji kaynaklarına yenilenebilir enerji denir. Mevcut durumda, dünyadaki doğal enerji kaynakları hızla azalmaktadır ve sürdürülebilir enerjilerin kullanımı, çevreyi korumak ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılamak için tek etkili çözümdür.

انرژی تجدیدپذیر

Yenilenebilir enerji türleri

Biyokütle, jeotermal enerji, güneş ışığı, su akışı ve rüzgar gibi kaynaklar, temiz ve kullanılabilir enerjiye dönüştürülebilen doğal kaynaklardır. Yenilenebilir oldukları için sürdürülebilir bir enerji geleceğinde önemli bir rol oynarlar. Bu yeni enerji türlerinin daha kapsamlı bir listesi şunları içerir:

  • Biyokütle (biyomlar)

  • Jeotermal enerji

  • Hidrojen

  • Hidroelektrik enerjisi

  • Denizlerden gelen enerji

  • Güneş enerjisi

  • Rüzgar enerjisi

Önerilen Makale: Yakıt ve Temiz Enerji

Güneş enerjisi

Güneş gökyüzünde parladığı sürece (ki bunun 4,4 milyar yıl daha süreceği tahmin ediliyor), insanlık onun ışık ve ısı enerjisinden faydalanabilecek. Güneş enerjisi genellikle iki farklı şekilde kullanılır: elektriksel ve termal.

Elektriksel formda, güneş ışığı güneş pilleri tarafından yakalanır ve elektrik akımına dönüştürülür. Elektronik olarak gerçekleştirilen bu işleme fotovoltaik (PV) teknolojisi denir. Fotovoltaik, ışık anlamına gelen “photo” ve elektrik anlamına gelen “voltaic” kelimelerinin birleşiminden oluşur. Basitçe söylemek gerekirse, fotovoltaik, güneş ışığından elektrik üretimi anlamına gelir.

Buna karşılık, pasif enerji olarak da bilinen güneş termal enerjisi, doğrudan güneşin ısısını yakalar ve bunu güneş sistemlerinde suyu ısıtmak veya büyük cam pencereler gibi tasarımlar yoluyla binaların iç sıcaklığını artırmak için kullanır.

Rüzgar enerjisi

Yaşadığınız yere bağlı olarak, son yıllarda manzaranızda rüzgar türbinlerini görmüşsünüzdür. Örneğin, Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yaygın olarak kullanılmaktadırlar.

Türbinler, gaz veya sıvı gibi akan bir akışkanın kinetik enerjisini yakalayıp başka bir enerji biçimine dönüştüren cihazlardır. Yel değirmenleri de yüzyıllardır dünyanın çeşitli yerlerinde aynı prensibe dayanarak kullanılmaktadır.

Günümüzdeki rüzgâr türbinlerinde, uçak pervanesine benzeyen büyük bir kanat rüzgâr tarafından döndürülür. Bu dönüş, metal bir gövdeye (nacelle adı verilen) yerleştirilmiş bir jeneratörü çalıştırır ve sonuçta elektrik üretir.

Büyük bir fosil yakıtlı enerji santralinin üretebileceği kadar enerji üretmek için binlerce rüzgâr türbini gerekir. İlginçtir ki, rüzgâr aynı zamanda bir güneş enerjisi türüdür; çünkü güneş radyasyonunun Dünya’nın farklı bölgelerine eşit olmayan dağılımı sıcaklık farklılıklarına neden olur ve bu da gezegenin yüzeyinde rüzgâr akımlarının oluşmasına yol açar.

Hidroelektrik enerjisi

“Hidro” kelimesi aslen su anlamına gelir, dolayısıyla “hidroelektrik”, suyun gücüyle elektrik enerjisi üretimini ifade eder. Bu süreçte suyun kendisi doğrudan tüketilmez, bunun yerine nehir akışlarındaki kinetik enerjiden yararlanılır.

Nehirler genellikle yüksek rakımlı bölgelerden doğar ve denizlere ve okyanuslara doğru akar. Nehirler boyunca barajlar inşa edilerek büyük su rezervuarları oluşturulabilir. Barajdan bırakılan bu su, türbinlerden geçerek türbinlerin dönmesini sağlar ve sonuçta üretilen mekanik enerji elektriğe dönüştürülür.

Orta Çağ’da, su çarkları, hidroelektrik santrallerinin ilk örnekleri olan değirmenleri çalıştırmak için kullanılırdı. Bu mekanizmada, suyun gücü bir dizi çark ve dişli aracılığıyla sisteme iletiliyordu; bu nedenle bu tür enerji, bir tür “hidromekanik” enerji olarak kabul edilebilir.

Rüzgar enerjisi gibi hidroelektrik enerjisi de dolaylı olarak güneş enerjisinden elde edilir; çünkü güneş radyasyonu, Dünya’daki buharlaşma, yağış ve su akışı döngüsünü yönlendirerek Dünya’daki su kaynakları ile atmosfer arasında sürekli bir dinamik yaratır.

Okyanus enerjisi

Okyanuslar, üç temel yolla kullanılabilen, henüz keşfedilmemiş muazzam bir enerji kaynağıdır: dalga enerjisi, gelgit enerjisi ve termal enerji.

Dalgaların hareketiyle birlikte yukarı-aşağı veya ileri-geri hareket eden mekanik cihazlar kullanan dalga enerjisi, suyun kinetik enerjisini yakalayıp elektriğe dönüştürür. Bu teknoloji, uzun yıllardır çeşitli bölgelerde tanınmakta ve kullanılmaktadır.

Gelgit enerjisi, nehirlerin denize ulaştığı noktalara (haçlara) inşa edilen küçük barajlarla elde edilir. Günde en az iki kez gerçekleşen gelgitler nedeniyle su seviyesi günlük olarak dalgalandığından, büyük miktarlarda su nehre girip çıkar. Türbinlerle donatılmış barajlar, bu sürekli hareketi elektrik enerjisi üretmek için kullanabilir. Bu alandaki en bilinen örneklerden biri, Fransa’daki Rance gelgit santralidir.

Okyanus termal enerjisi, sıcak yüzey suyu ile daha soğuk, derin katmanlar arasındaki sıcaklık farkından üretilir. Okyanus termal enerji dönüşümü (OTEC) adı verilen özel bir sistemde, sıcak yüzey suyu yaklaşık 450 metre yüksekliğindeki devasa bir dikey yapıya pompalanır. Aynı zamanda, derinliklerden gelen soğuk su aşağı doğru hareket eder ve bu süreçte sıcak su türbinleri döndürerek elektrik üretir. Soğuk su daha sonra geri dönüştürülür. Tahminler, okyanusların insan ihtiyaçlarını karşılayacak enerjiyi üretecek yeterli termal kapasiteye sahip olduğunu göstermektedir, ancak bu kapasitenin şimdiye kadar yalnızca küçük bir kısmı kullanılmıştır.

Biyokütle enerjisi

Biyokütle, yaşam döngüleri sona erdikten sonra yakıt olarak kullanılabilen bitkiler ve diğer canlılar gibi organik maddeler için kullanılan modern bir terimdir; özellikle de enerji için yetiştirilenler. Örneğin, Afrika’nın bazı bölgelerinde insanların yemek pişirmek veya ısınmak için topladığı odun bir biyokütle türüdür. Arabalar için biyodizel yapımında kullanılan etanol gibi biyoyakıtlar da bir biyokütle türüdür. Tavuk gübresi bile, ısı üretmek için elektrik santrallerinde yakıldığında biyokütle olarak kabul edilir.

Biyokütlenin en büyük avantajı, yenilenebilir bir enerji kaynağı olmasıdır. Bitkiler, güneş enerjisini emerek ve bunu kimyasal enerjiye dönüştürerek büyürler ve bu enerjiyi yapraklar, gövdeler ve kökler gibi çeşitli kısımlarında depolarlar. Biyokütle yakıldığında, bu kimyasal enerji ısı olarak açığa çıkar. Bu ısı, binaları ısıtmak, elektrik üretmek veya araçlara yakıt sağlamak için kullanılabilir.

Biyokütle, kömür gibi fosil yakıtlara kıyasla çevresel ve sürdürülebilirlik açısından birçok önemli avantaja sahiptir:

1. Oluşumu milyonlarca yıl süren kömürün aksine, biyokütle çok daha kısa bir sürede üretilebilir. Enerji üretim sürecinde kullanılan bitki ve ağaçların yerine kolayca yeniden dikilebilir. Bu nedenle biyokütle, sürdürülebilir bir enerji kaynağı olma potansiyeline sahiptir.

2. Bitkiler büyürken atmosferden karbondioksit emer ve yandıklarında aynı miktarda gaz salarlar. Bu nedenle, ideal olarak net karbon emisyonları sıfır olmalıdır. Biyokütle bu nedenle bazen karbon nötr bir enerji kaynağı olarak anılır. Ancak, biyokütlenin ekimi, hasadı ve taşınmasının fosil yakıtların (tarım makineleri ve kamyonlar için dizel gibi) kullanımını gerektirebileceği ve bunun da bazı çevresel faydalarını azaltabileceği unutulmamalıdır. Ayrıca, kesilen ağaçların yerine geçen genç ağaçlar karbondioksiti emmede o kadar etkili olmayabilir.

3. Biyokütlenin bir diğer avantajı da atık malzemelerden üretilebilmesidir. Örneğin, odun artıklarının veya hayvan atıklarının yakılması sadece bir enerji kaynağı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda bertaraf edilmesi gereken atık miktarının azaltılmasına da yardımcı olur. Bu sayede biyokütle hem atık yönetimine hem de temiz enerji üretimine katkı sağlar.

Jeotermal enerji

Bazen Dünya’nın çok soğuk bir yer olduğunu düşünebiliriz, ancak derinliklerinde yaklaşık 4500 santigrat derece (8000 Fahrenheit derece) sıcaklıkta erimiş bir kaya tabakası vardır. Soğuk suyu Dünya’nın derinliklerine gönderip ısıtılmış suyu tekrar yüzeye çıkaran ısı pompaları gibi teknolojiler kullanılarak, bu muazzam jeotermal enerji kaynağından kolayca yararlanılabilir. Dünya’daki toplam jeotermal enerji rezervinin yaklaşık 25.000 büyük enerji santralinin üretim kapasitesine eşdeğer olduğu tahmin edilmektedir.

Nükleer enerji

Geleneksel nükleer enerji, yenilenebilir bir enerji kaynağı olarak kabul edilmez. Yerkürede doğal olarak bulunan uranyum elementinin ağır ve kararsız atomlarının parçalanmasıyla üretilir. Uranyum çoğu nükleer santralin birincil yakıtı olduğundan ve çıkarılması için yerin kazılması gerektiğinden, geleneksel nükleer fisyon (ağır atomların parçalanması) yöntemleri yenilenebilir enerji olarak sınıflandırılamaz. Ancak bilim insanları, hafif atomların enerji üretmek için bir araya getirildiği bir işlem olan nükleer füzyon adı verilen yeni bir teknoloji üzerinde araştırma yapmaktadır. Bu yöntem, gelecekte daha temiz, daha güvenli ve gerçekten yenilenebilir enerji vaat etmektedir.

انرژی تجدیدپذیر

Yenilenebilir enerjinin faydaları

Yenilenebilir enerjinin faydaları çoktur ve ekonomi, çevre, ulusal güvenlik ve insan sağlığı üzerinde olumlu etkileri vardır. Bu enerji türünü kullanmanın en önemli faydalarından bazıları şunlardır:

  • Ülkenin elektrik şebekesi güvenilirlik, güvenlik ve esneklik açısından güçlendiriliyor.

  • Yenilenebilir enerjiyle ilgili sektörlerde yeni iş imkânları doğuyor.

  • Bu kaynaklarla enerji üretilmesi karbon emisyonunu ve hava kirliliğini azaltıyor.

  • Fosil yakıtlara bağımlılığın azaltılmasıyla ülkenin enerji bağımsızlığı artıyor.

  • Maliyet açısından geleneksel enerji kaynaklarıyla rekabet edebilecek ve daha uygun fiyatlı hale gelebilecek pek çok yenilenebilir enerji türü geliştirilmiştir.

  • Elektrik şebekesine bağlı olmayan uzak topluluklar, kıyı bölgeleri veya ada bölgeleri için temiz enerjiye erişim iyileşecek.

Yenilenebilir enerji ile temiz enerji arasındaki fark

“Yenilenebilir enerji” terimi genellikle “yeşil enerji” veya “temiz enerji” ile aynı anlamda kullanılsa da, terimler arasında ince farklar vardır. En iyi yenilenebilir enerji kaynağı olarak kabul edilen rüzgar gibi bazı enerji kaynakları bu üç kategoriye de girer. Yeşil enerji genellikle rüzgar, güneş ışığı veya su gibi doğal kaynaklardan üretilen enerji olarak tanımlanır. Temiz enerji ise üretim sürecinde hava kirliliğine neden olmayan ve aynı zamanda çevresel felaket riskini azaltan enerjiyi ifade eder. Tüm yeşil enerji kaynakları temiz kabul edilse de, tüm yenilenebilir kaynaklar mutlaka temiz veya yeşil değildir. Örneğin, bazı büyük hidroelektrik barajları teknik olarak yenilenebilir olabilir, ancak olumsuz çevresel ve sosyal etkileri nedeniyle tamamen yeşil veya temiz olarak kabul edilemezler. Ayrıca, çıkarılması veya delinmesi ekosistemleri tehdit eden faaliyetlere yol açan enerji kaynakları genellikle “yeşil enerji” olarak kabul edilmez.

Sıkça Sorulan Sorular

Son yıllarda sürdürülebilirliğe artan ilgi, yenilenebilir enerjiyi modern bir yenilik gibi gösterdi. Ancak insanlar günlük ihtiyaçlarını karşılamak için uzun zamandır doğayı kullanıyor ve yeni teknolojiler bu yöntemleri daha gelişmiş ve güncel hale getirdi. Düşünce kuruluşu REN21’in yıllık Küresel Yenilenebilir Enerji Durumu raporu, elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kullanımının dünya çapında yaygınlaşıp yaygınlaşmasına rağmen, daha temiz ve daha sürdürülebilir bir gelecek için ısıtma, soğutma ve ulaşım sektörlerinde de önemli değişikliklere ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ثبت درخواست فروش روغن سوخته خوراکی

لطفا فرم زیر را به دقت پر کنید تا مشاورین ما در اسرع وقت با شما تماس حاصل فرمایند.

اطلاعات فروشنده

Yanmış yemeklik yağ satışı için başvuru kaydı

Danışmanlarımızın sizinle en kısa sürede iletişime geçebilmesi için lütfen aşağıdaki formu dikkatli bir şekilde doldurun.